DEVAM: 10- CÜNÜPLÜK
GUSLÜNDE KULLANILMASI MÜSTEHAP OLAN SU MiKTARl, ERKEK VE KADININ AYNI KAPTA VE
AYNI DURUMDA GUSLETMESİ iLE ONLARDAN BİRİNİN DİĞERİNİN ARTlĞI iLE GUSLETMESİ
BABI
43 - (321) حدثنا
هارون بن سعيد
الأيلي. حدثنا
ابن وهب. أخبرني
مخرمة بن بكير
عن أبيه، عن
أبي سلمة بن
عبدالرحمن؛
قال: قالت
عائشة:
كان
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إذا
اغتسل بدأ
بيمينه. فصب
عليها من
الماء فغسلها.
ثم صب الماء،
على الأذى
الذي به،
بيمينه. وغسل
عنه بشماله.
حتى إذا فرغ
من ذلك صب على
رأسه. قالت
عائشة: كنت أغتسل
أنا ورسول
الله صلى الله
عليه وسلم من
إناء واحد.
ونحن جنبان.
[:-727-:] Bize Harun b. Saîd el-Eylî rivayet etti. (Dediki): Bize
İbni Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Mahremetü'bnü Bükeyr, babasından, o da
Ebu Selemte'bni Abdirrahman'dan naklen haber verdi. Ebu Seleme şöyle demiş: Âişe dedi ki:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) guslettiği zaman sağından başlar ve onun üzerine su döküp,
yıkardı sonra vücudundaki pisliğin üzerine sağ eliyle su döker ve onu sol
eliyle yıkardı. Bu işi bitirdikten sonra da başına su dökerdi.
Aişe dedi ki: Ben ve
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) her ikimiz de cünüp olduğumuz halde
aynı kaptan guslederdik.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
NEVEVİ ŞERHİ (726-727): "Ebu Seleme b.
Abdurrahman dedi ki. .. Başına üç defa su döktü." Kadı İyaz -yüce Allah'ın
rahmeti ona- dedi ki: Hadisin zahirinden anlaşıldığı üzere her ikisi de Aişe
(r.anha)'nın başını ve (4/3) mahrem olan bir kimsenin yine kendi mahremi olan
bir kadının bakması helal olan kadarıyla vücudunun üst taraflarını
görmüşlerdir. Çünkü bu iki zalın birisi kendisinin de belirttiği gibi Aişe
(r.anha)'nın sütkardeşi idi. Adının Abdullah b. Yezid olduğu söylenir. Ebu
Seleme ise kızkardeşinin süt oğlu idi. Ebu Bekir'in kızı Ümmü Kulsum ona süt
emzirmişti.
Kadı
İyaz der ki: Eğer onlar buna tanık olmayıp, görmemiş olsalardı, Aişe
(r.anha)'nın su getirilmesini isteyip, onların önünde gusletmesinin bir anlamı
olmazdı. Eğer o bütün bu yaplıklarını onların görmeyecekleri şekilde perde
arkasında yapmış olsaydı, bu anlamsız bir iş olurdu ve durum Aişe'nin guslü
sadece sözlü olarak anlatması ile kalırdı. Onun perde arkasına çekilmesi sadece
bedeninin alt taraflarını ve mahrem olan bir kimsenin bakması helal olmayan
kısımlarını örtmesi içindi. Allah en iyi bilendir.
Aişe
(r.anha)'nın bu yaplığından fiili olarak öğretmenin müstehab olduğuna delil
vardır. Çünkü uygulamalı olarak öğretmek sözden daha iyi etki bırakır ve sözden
daha çok hafızada yer eder. Allah en iyi bilendir.
"Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in zevceleri perçem gibi olana kadar saçlarını
kısallırlardı."
Vefra
limme' den daha uzundur. Limme omuzlara kadar ulaşmayan saça denilir. Bu
açıklama el-Esmai'ye aittir. Başkası ise şöyle demektedir: Vefra, limme'den
daha azdır. Kulakları geçmeyen saça denilir (tercümede perçem).
Ebu
Hatim dedi ki: Vefra kulaklar üzerine kadar gelen saça denilir. (4/4) Kadı İyaz
(yüce Allah'ın rahmeti ona) dedi ki: Bilinen şu ki, Arap kadınları saçlarını
kısım kısım örederdi. Muhtemelen Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
zevceleri bu işi Rasillullah (Sallallahu aleyhi ve Selleml'in vefalından sonra
yapmışlardır; çünkü onlar vefatından sonra süslenmeyi bırakmış ve saçlarını
uzatmaya ihtiyaçları kalmamıştı. Ayrıca saçlarının bakımıarını kolaylaşlırmak
için de saçlarını kısaltmışlardı.
Kadı
İyaz'ın sözünü ettiği müminlerin annelerinin bu işi Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) hayatta iken değil de vefalından sonra yaplıklarına dair
açıklamayı aynı şekilde başkası da yapmış olup, bunun zaten başka türlü olması
sözkonusu değildir. Onların Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hayatta
iken böyle bir iş yapmış olmaları asla düşünülemez.
Bunda
kadınların saçlarını kısaltmalarının caiz oluşuna delil vardır. Allah en iyi bilendir.
"İkimiz
cünüp olduğumuz halde" Burada "cünubani" (ikimiz cünüp
olduğumuz) ifadesi "cünüp" lafzının ikil ve çoğul yapılacağını
gösteren iki söyleyişten birisine göredir. Diğer söyleyişte ise bütün kullanım
şekillerinde "cünüp" lafzı değişmeden tekil olarak gelir. Nitekim
yüce Allah'ın: "Eğer cünüp iseniz" (Maide, 5/6) buyruğu ile "bir
de cünüp iken" (Nisa, 4/43) buyruklarında böyledir. Bu söyleyiş ise daha
fasih ve daha meşhurdur.
Sözlükte
cünüplüğün asıl anlamı uzaklıktır. Cima ya da meninin çıkışı dolayısıyla
gusletmesi kap eden kişi hakkında kullanılır; çünkü o bu sebeple namazdan,
Kur'an okumaktan, mescitten uzak kalır ve bunlardan uzak durur. Allah en iyi
bilendir.
44 - (321) وحدثني
محمد بن رافع.
حدثنا شبابة.
حدثنا ليث عن
يزيد، عن
عراك، عن حفصة
بنت
عبدالرحمن بن
أبي بكر
(وكانت تحت المنذر
بن الزبير)؛ أن عائشة
أخبرتها؛
أنها كانت
تغتسل هي
والنبي صلى
الله عليه
وسلم في إناء
واحد. يسع
ثلاثة أمداد.
أو قريبا من
ذلك.
[:-728-:] Bana Muhammed b. Rafi' de rivayet etti. (Dediki): Bize
Şebabe rivayet etti. (Dediki): Bize Leys, Yezîd' den o da Irak'dan, o da Hafsa
binti Abdirahman b. Ebî Bekr'den — bu kadın Münzirü'bnü Zübeyr'in zevcesidir—
naklen rivayet etti. onada
Aişe haber vermiş ki:
Kendisi Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ile üç müdd yahut ona yakın (su) alacak bir kabdan
yıkanırlarmış.
Yalnız Müslim rivayet
etmiştir
45 - (321) حدثنا
عبدالله بن
مسلمة بن
قعنب. قال:
حدثنا أفلح بن
حميد عن
القاسم بن
محمد، عن
عائشة؛ قالت:
كنت
أغتسل أنا
ورسول الله
صلى الله عليه
وسلم من إناء
واحد. تختلف
أيدينا فيه.
من الجنابة.
[:-729-:] Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb rivayet etti. Dedi ki:
Bize Eflah b. Humeyd, Kaasım b. Muhammed'den, o da Âişe'den naklen rivayet
etti. Aişe dedi ki:
Ben Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte aynı kaptan cünüplükten dolayı
yıkanıp, ellerimiz o kabın içine girip çıkardı.
Diğer tahric:
Buhari,261
46 - (321) وحدثنا
يحيى بن يحيى.
أخبرنا أبو
خيثمة عن عاصم
الأحول، عن
معاذة، عن
عائشة؛ قالت: كنت
أغتسل أنا
ورسول الله
صلى الله عليه
وسلم من إناء،
بيني وبينه،
واحد. فيبادرني
حتى أقول: دع
لي، دع لي.
قالت: وهما
جنبان.
[:-730-:] Bize Yahya b. Yahya da rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu
Haysem'e, Âsım-ı Ahvelden, o da Muaze'den, o da Âişe'den naklen haber verdi: Aişe dedi ki:
Ben ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) benimle onun arasında bulunan aynı kaptan guslederdik. O
benden önce su alır hatta ben: Bana bırak, bana bırak, derdim. Aişe: Her
ikisinin de eünüp olduğunu söylemiştir.
Diğer tahric: Nesai,
238, 412
AÇIKLAMALAR 324.sayfada.